TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği
Ancak aynı birim A şahsına süresiz olarak arabasını dükkanının önündeki kaldırıma parketme izni verirsi, bu izin araç sahibi için suç oluşturmasa da yetkili makam için suç oluşturabilir. Yasada, ceza verecek merci açıkça zabıta olarak belirlenmiş olup, belediyenin yetkisi tartışmasızdır. Burada da doğrudan belediyenin cezalandırma yetkisi sözkonusu değildir. Ancak yukarıda belirttiğimiz dolaylı yetki burada da geçerli olabilir diye düşünmekteyiz. Örneğin, “parklarda içki içmek ve sarhoş dolaşmanın yasaklandığı” bir emir yayımlanıp, buna uymayanlara 35. Maddede düzenlenen “emre aykırı davranış”a göre ceza verilebilir. Disiplin cezalarının denetim mercii olan AYİM’nin yapısı ve işleyişindeki aksaklıklar, 5982 sayılı Kanun hükümleri de göz önüne alınarak giderilmelidir. Bu kapsamda, öncelikle Başsavcılık düşüncelerinin taraflara tebliği sağlanmalıdır. Her ne kadar AİHM Hüsnü Yavuz/Türkiye kararında AYİM’de görevli subay üyelerin bağımsızlığını Sözleşmeye uygun bulmuş ise de, subay üyelerin görevleri sonunda tekrar TSK kadrolarında görev yapacakları dikkate alındığında bu durum davacılar üzerinde ciddi endişe kaynağı olmaktadır. Kanaatimizce AYİM’de görevli subay üyeler ya kuruldan çıkarılmalı ya da bir daha idareye dönmeyecek şekilde emekli olana kadar atanmalıdır. AYİM uygulamalarında disiplin cezalarının konu unsuru yönünden denetim, aslında disiplin cezası olmayan idari uyarı yazılarının disiplin cezası kabul edilerek kayıtlara geçirilmesi işlemlerinde ortaya çıkmaktadır. AYİM Uygulamaları bakımından disiplin cezalarının şekil yönünden denetimini, savunma hakkı ve disiplin cezalarının tebliği alt başlıklarında incelenecektir.
- Fıkrasında ise, “haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümlerin, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmayacağı” hükme bağlanmaktadır.
- Bir başka deyişle davalının duruşmaya gelmemesi duruşmanın yapılmasına ya da yargılamanın devamına engel bir durum değildir.
- Suç bu günler dışında sokağa bırakılan eşya için oluşur.
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine anayasal hatta anayasaüstü değer veren diğer bir yazar da Yüzbaşıoğlu’dur.
Devlet memurluğundan çıkarma cezasında ise cezanın sicilden silinmesi kabul edilmemiştir. Tekerrürün uygulanabilmesi için, işlenen yeni fiilin anılan süreler içinde olup olmamasına bakılacaktır. Söz konusu sürelerin geçmesine rağmen yetkili amirin disiplin cezasının silinmesi isteğini kabul etmemesi tekerrür bakımından önem taşımayacaktır. Yani sürelerin salt geçmiş olması tekerrür uygulamasını engellemek bakımından yeterli olacaktır[402]. Maiyetinden birinin bir disiplin suçu işlediğini öğrenen her âmir yetkisi dahilindeki oda veya göz hapsi cezalarıyla cezalandırılmasını uygun görmediği takdirde suçluluk sebeplerini ve suç delillerini kapsayan bir vaka raporu düzenleyip bunu silsile yolu ile teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutan veya askeri kurum âmirine en geç üç gün içinde gönderir. Aksi halde birinci fıkraya göre işlem yapılmak üzere keyfiyeti disiplin cezası vermeye yetkili en yakın disiplin âmirine bildirir ve varsa evrakı gönderir. Disiplin hazırlık soruşturması disiplin subayı tarafından en kısa zamanda yapılır\. Slot turnuvalarına katıl, rekabet et ve lider tablosunda yüksel. paribahis\. İhbarı yapan âmir tarafından yapılan soruşturma yeter görülürse bu, disiplin hazırlık soruşturması yerine geçer (m.14).
UCM’yi kuran Roma Statüsü, Mahkemenin yargı yetkisine ilişkin sınırları açıkça belirlemiştir. Maddi hukuk yönünden mahkemenin yetkisi nüve suçlarla sınırlı olup, bu suçlar haricinde yargılama yapma yetkisi bulunmamaktadır. Kişi yönünden mahkeme devletlere herhangi bir cezai veya hukuki sorumluluk isnat edememektedir, hususiyetle bireyleri yargılamak üzere tasarlanmıştır. İsnat edilen suçun (i) üye ülke sınırlarında işlenmesi, (ii) üye ülke vatandaşı tarafından işlenmesi ve son olarak (iii) bir durumla alakalı olarak soruşturma yürütmek üzere UCM’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından yetkilendirilmesi hallerinde yargı yetkisi doğabilecektir. BMGK tarafından yetkilendirme halinde, tıpkı Sudan durumunda vaki olduğu gibi, üye olmayan bir ülke sınırlarında gerçekleşen veya vatandaşı tarafından işlenen suçlara ilişkin olarak dahi UCM’nin yargı yetkisi doğabilmektedir. (2) Genelkurmay Başkanlığı ile Kuvvet Komutanlıkları teşkilatında kurulan disiplin kurullarının kararlarına karşı yapılan itirazı, Milli Savunma Bakanlığı teşkilatında kurulan disiplin kurulu inceler. Millî Savunma Bakanlığı teşkilatında kurulan disiplin kurulunun kararlarına karşı yapılan itirazı, hükme katılanlardan daha kıdemli olan başkan ve üyelerden kurulan yeni bir kurul inceler.
Fıkrasında “Silahlı Kuvvetler Mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.” şeklinde bir düzenleme öngörülmüştür. AYİM, disiplin kurulu kararıyla askeri öğrencilikten çıkarma işlemlerini istisnasız olarak denetlemektedir[729]. Yine AYİM üyesi iken AYİM disiplin kurulunca uyarı cezası ile cezalandırılan bir askeri hakimin açtığı davada, disiplin kurullarının kararlarına karşı yargı denetimi yolunun açık olduğuna karar vermiştir[730]. Daireler Kurulu diğer yüksek mahkemelerden farklı olarak bir itiraz ve temyiz mercii değildir. Bu durum AYİM’in ilk ve son derece mahkemesi olarak görev yapmasından kaynaklanmaktadır. Daireler Kurulu, AYİM Başkanının yönetiminde, daire başkanları ile her dairenin kendi üyeleri arasından bir yıllık süre için seçeceği biri askeri hakim ve biri de kurmay subay üyelerden oluşur. Daireler Kurulunda da kararlar oyçokluğuyla alınır(m.16). Daireler Kurulu bakmakla görevli olduğu davalarda aynen bir daire gibi ilk ve son derece mahkemesi olarak karar verir. Adil yargılanmanın hakkının birinci şartı, yargılamanın bir “mahkeme” tarafından yapılmasıdır. AİHM içtihatlarında “mahkeme” deyimi, kanunla kurulan yürütme organı ve taraflar önünde bağımsız ve tarafsız bir makamı ifade eder[657].
Maddesi uyarınca bir kanunla onaylanan uluslararası sözleşmeler gibi üye ülkelerce benimsenenler dışındaki milletlerarası hukuk kurallarının doğrudan ceza hukukunun kaynağı olamayacağını ileri sürmektedir (Ersan Şen, Anayasa Mahkemesi Kararlarında Ceza Hukuku, Ceza Özel Hukuku, Ceza Yargılaması Hukuku, Ceza İnfaz Hukuku, İstanbul 1998, s.20). Maddesinde yüksek disiplin kurulunun, MSB’lığı bünyesinde MSB’lığı Müsteşarı, Genelkurmay Personel Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Personel Başkanları, MSB’lığı Personel Daire Başkanı, MSB’lığı Askeri Adalet İşleri Başkanı, MSB’lığı Başhukuk Müşaviri ve Genelkurmay Adli Müşaviri’nden oluşacağı düzenlenmiştir. Disiplin Kurullarının üye sayısı ise, kurulduğu Komutanlığa göre değişmektedir. Mesela Jandarma Genel Komutanlığı Disiplin Kurulu 6 kişiden, Sahil Güvenlik Komutanlığı Disiplin kurulu ise 4 üyeden oluşmaktadır. Maddesinde; “Bu fasılda madunlar hakkında tayin edilen ağır cezaların verilmesi için mafevkin rütbesi ve kıdemi herhangi bir suretle madunun malumu bulunması şarttır. Madunun mafevkin vaziyetini bilmediği sabit olursa hakkında tertip olunacak ceza umumi hükümlere tabidir” şeklindeki hüküm 477 SK’nın 63. Maddesi uyarınca disiplin mahkemeleri tarafından da uygulanır. Aksine görüşler bulunmakla birlikte, sebep unsurundaki hukuka aykırılıkların, yokluk oluşturabileceği kabul edilmektedir.[889] Disiplin cezaları bakımından sebep unsurunun yokluk hali sayılması, kanaatimizce maddi yokluk hallerinde söz konusu olabilir. Disiplin tecavüzlerinde disiplin amiri disiplin cezası verip vermemekte tamamen serbesttir.
Her olayın cereyan ettiği haller ve şartlar göz önünde tutulmak kaydiyle bu madde hükümlerine göre silahını kullanan askere ve silah kullanma emrini veren birlik komutanına sorumluluk yüklenemez. [496] Ömer İzgi, – Zafer Gören, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Yorumu, C.I, Ankara, TBMM Yayını, 2002, s.222 vd.; İbrahim Kaboğlu, Özgürlükler Hukuku, İstanbul, Afa yayınları, 1993, s.142; Halil Kalabalık,; İnsan hakları Hukuku, İstanbul, Değişim Yayınevi, 2004, s.287 vd. [420] Liselerden yukarı okullarda okuyan askeri öğrenciler kastedilmektedir. [354] Soruşturmada yapılacak işlemler konusunda geniş bilgi için bkz. 4) Memurun görevli olduğu birlik komutanı veya kurum amirinin kanaat raporu. [245] Madde 21 – Bu kanuna göre şahsi hürriyeti tahdit eden cezalar ağır hapis ve hapis ve kısa hapistir. [230] Madde 16 – Yüksek Disiplin Kurulu, Harp Okulu Komutanının başkanlığında; dekan, öğrenci alay komutanı, kurmay başkanı ve disiplin subayından oluşur. [117] “Firar” ve “kaçma” aynı manalara gelir (Ejder Yılmaz,; Hukuk Sözlüğü, 4. Baskı, Ankara 1992, s.285). AsCK’da “firar” kavramı kullanılmakta iken, 477 SK’da “kaçma” kavramı kullanılmıştır. İdari işlemde şekil, öncelikle iradenin açıklamasının dış dünyaya yansıyan maddi yönünü ifade etmektedir. Bunun yanında, işlemin yapılmasında izlenen yol ve yöntemleri de ifade etmektedir.[864] Şekil, gerek işlemin varlığını ispata yaraması, gerekse hangi makam, merci ve nasıl yapıldığını göstermesi bakımından önemli bir unsurdur.
A) 36 ncı maddesinin beşinci fıkrasının (4) numaralı bendinin (cc) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. B) 80 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. (3) Disiplin kurullarında kararlar oy çokluğu ile alınır. Oylar dağılırsa, hakkında tahkikat yapılanın en çok aleyhinde olan oy, çoğunluk elde edilinceye kadar kendisine daha yakın olan oya tabi olur. (4) İhtiyaç duyulması halinde bir subay veya astsubay disiplin subayı yardımcısı olarak görevlendirilebilir veya atanabilir. Ayrıca disiplin subaylıklarında ve disiplin kurullarında yazı işleri müdürlüğü ve tutanak kâtipliği yapmak üzere yeteri kadar personel de görevlendirilir. (1) Teşkilatında disiplin kurulu kurulan komutanlıklar veya askeri kurum amirlikleri ile Milli Savunma Bakanlığında bir disiplin subayı bulunur. (3) Subayların tahkikatında astsubay üye yerine görev yapmak üzere ayrıca bir subay üye belirlenir ve görevlendirilir.
Diğer bir ifadeyle AİHS, ulusal makamlar tarafından ayrı bir işleme gerek bulunmaksızın doğrudan uygulanabilmektedir[463]. Doğrudan uygulanabilmenin bir sonucu olarak bir iç hukuk normuyla çatışması ve bu çatışma halinde hangi normun ihmal edileceği sorunu ortaya çıkmaktadır. Ek-4 no’lu protokol ise 16 Eylül 1963 tarihinde imzaya açılmış, 02 Mayıs 1968 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Maddesinde hiç kimsenin borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamayacağı düzenlenerek bu hususta yasak getirilmiştir. Maddesinde ise serbest dolaşım özgürlüğü düzenlenmiş, düzenlemeye göre bir devletin ülkesi içinde usulüne uygun olarak bulunan herkesin orada serbestçe dolaşma ve ikametgahını seçebilme hakkına sahip olduğu belirtilmiş, herkesin kendi ülkesi de dahil olmak üzere herhangi bir ülkeyi terk etmekte serbest olduğu açıklanmış, 3. Avrupa Konseyinin amaçları arasında yer alan en önemli ilke; insan haklarının ve temel özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi olup, bu amaçla hak ve özgürlüklerin en etkin bir şekilde korunması amacı ile bir sözleşme hazırlanmasına başlanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ortaya çıkmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf olabilmek için aynı zamanda Avrupa Konseyi üyesi olma koşulu getirtilmiş, Avrupa Konseyine üye olabilmek için ise insan haklarını korumanın alt yapısına sahip olma koşulu aranmıştır.
Bize göre mahkûmiyet çıkması ancak yukarıda açıklanan hukuka ve kanuna aykırılıklar göz ardı edilirse verilebilir. Zira medyanın açıkladığı kadarıyla üst sınırı 90 yıl olarak ifade edilen ceza tehdidiyle yargılama sürmektedir ve sanık M. H. Atilla tüm bunları göz ardı ederek, gerçeği, sadece gerçeği söyleme adına ve ülkesi için cesur, vatansever ve dürüst bir tavır sergilemiştir. ABD’nin ülke içinde bir yabancı uyruklu şahsı suç işlemesi halinde yargılama yetkisi tartışılamaz. Ancak ABD vatandaşı olmayan, ABD topraklarında (elçilik ve üsler dahil) suç işlemeyen bir yabancı uyruklunun bazı gerekçelerle ABD yetkili makamlarınca tutuklanıp yargılanması, yargılanan yabancı uyruklu şahsın ülkesinin hükümranlık hakkının ihlalidir. Bunun anlamı, ben güçlüyüm o halde haklıyım, istediğimi istediğim yerden alırım, yargılarım, infaz ederim! Bu oldu bittiye uluslararası hukukta, diplomaside ne isim verildiğini herkes bilmektedir. Ancak UCM’nin bu kararı Dov Jacobs, Claus Kress, Ben Batros ve Dapo Akande gibi birçok önde gelen uluslararası hukukçu tarafından ağır ve haklı şekilde eleştirilmiştir.[3] Öncelikle böyle bir yerleşik teamül kuralından biçimde bahsetmek mümkün değildir. Dahası bir kimsenin UCM önünde bağışıklık kartını ileri sürememesi ile, egemen eşit bir devletin başka bir devletin başkanının tutuklaması bakımından bağışıklık iki ayrı meseledir. UCM ilgili kararında iki unsuru birbirine karıştırmıştır. UCM ilgili görüşü ile aynı zamanda yerleşik uluslararası hukuk sisteminin rızaya dayalı olması ve egemen eşitlik ilkesine dayanması, Mahkeme ilkelerinin altına adeta dinamit döşemiştir. Bu noktada UCM’nin görevdeki bir devlet başkanı hakkında tutuklama kararı çıkarmasının, şartlar sağlandığında mümkün bir tedbir olduğunu iddia etmek mümkün olabilecekse de fiziki olarak böyle bir tutuklama yapmanın oldukça zor olduğu aşikardır.
Karargâh ve kurumlarda, en az şube müdürü veya eşiti seviyedeki subaylar disiplin cezası verebilir[362]. Bağımsız birimlerde ise, amirlik görevini asaleten veya vekâleten yürüten subaylar disiplin cezası verebilir[363]. İçişleri Bakanlığı teşkilatında çalışan Devlet memurları yönünden, bağımsız birimlerde, amirlik görevini asaleten veya vekâleten yürüten subayın, disiplin amiri olabilmesi için en az binbaşı rütbesinde olması da gerekmektedir. Sözlü veya dilekçe ile bir kişinin cezalandırılması için başvuran kişi, ya bir vatandaşlık görevini yerine getirmek için meydana gelen bir olayı haber vermekte veya suçtan zarar gördüğünden müracaatta bulunmaktadır. Birinci halde “ihbar”; ikinci halde ise “şikâyet” söz konusudur[309]. Maddesinde, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında kurulacak birer disiplin kurulunun kimlerden oluşacağı düzenlenmiş, yüksek disiplin kurulu hususunda İçişleri Bakanlığı Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş; 18 ve 19. Maddelerinde, kurullarda görevlendirilemeyecek ve kurul toplantılarına katılamayacaklar hükme bağlanmıştır. Askeri hâkim sınıfından atanmış bir disiplin subayı yoksa veya görevini yapmasını engelleyici nedenlerin (mesela izin, istirahat vb.) bulunması halinde herhangi bir sınıftan subay, teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan kıta komutanı tarafından idari bir emirle disiplin subayı olarak görevlendirilir. Bu şekilde görevlendirilecek subayın teğmen, üsteğmen, yüzbaşı veya binbaşı rütbesinde olması şarttır. Asteğmen rütbesindeki bir yedek subayın disiplin subayı olması mümkün olmadığı gibi, yarbay ve albay rütbelerindeki subaylar da bu göreve seçilemezler. Subay, astsubay, Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurları, uzman jandarma ve uzman erbaşlar; Göz hapsi cezalarında; resmî daire, kışla, eğitim alanları ile sair yerlerdeki hizmetlerine devam ederler. Hizmete ilişkin olanlar dışında hiçbir ziyaret kabul edemezler.